‘Şiddetsiz İletişim’ Dili

Yeni bir dil öğrenmek ister misin? Üstelik bu dili kullanmak için aynı dili bilen bir başkasına ihtiyaç duymadan… İlişki kurduğun herkesle her yerde ve her an kullanabileceğin yeni bir dil…

Kurduğumuz ilişkilerde zaman zaman anlaşmazlıklara düşeriz. Kendimizi anlatmakta veya karşımızdakini anlamakta zorlandığımız zamanlar olmuştur elbette. En çok da sürekli iletişim halinde olduğumuz insanlarla yaşarız bu durumu. Peki kurduğumuz ilişkileri daha sağlıklı bir zeminde yürütmek mümkün mü? Şiddetsiz iletişimle bu mümkün :) Nasıl mı? Haydi beraber keşfedelim.

Şiddetsiz iletişim nedir?

Hayatımızın her alanında güçlü ve sağlıklı ilişkiler kurmanın temelinde şiddetsiz iletişim yatar desek abartmış olmayız. Peki nedir bu şiddetsiz iletişim? Şiddetsiz İletişim kavramını ilk kulanan psikolog Marshall Rosenberg bu terimi şu cümleler ile açıklar:

‘Şiddetsiz iletişim sayesinde kendi ihtiyaçlarımızı ve başkalarının ihtiyaçlarını görmeyi ve duymayı öğreniriz. Bu dil, hem gücümüzü herkesin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kullanarak ortak insanlığımızı görmemize yardımcı olan manevi bir uygulama hem de hayatımızda yer alan insanlarla güçlü iletişim kurmak için bir dizi beceri olarak görülebilir.’

Şiddetsiz iletişim anlaşmazlık içindeki herkesi empati ve içtenlikle dinleyerek anlama, bu yoldan bağlantı kurarak iş birliği zemini yaratma ve herkesin ihtiyaçlarının gözetildiği ortak çözümler üretme sanatı diyebiliriz. Bu iletişim şeklinin önemini aslında gündelik hayatımızın her alanında görebiliriz. En çok da ev ortamında. Yapılan araştırmalar ile şiddetsiz iletişimin benimsendiği aile ortamında koşulsuz sevgiden doğan bağların inşa edilmesine ve güven ortamının geliştirilmesine olanak sağladığı bulunmuştur.

Ebeveyn Yolculuğunda ‘Şiddetsiz İletişim Dili’

Güvenli ve huzurlu ebeveynlik yolculuğunda çocuğunla nasıl iletişim kurduğun ve hangi yollarla iletişim kurduğun çok önemli. Tam da bu noktada şiddetsiz iletişim dili ebeveynler için harika bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Bu iletişimde temel fikir hem kendimizin hem de çocuğumuzun duygularımızın ve ihtiyaçlarını gözetmek, bu duygu ve ihtiyaçların dile getirilmesi için güvenli bir alan açmak ve bu güvenli alanda ilişkimizi sürdürmek. Duygu ve ihtiyaçlarımız görülmediği zaman karşımızdaki insanların ihtiyaçlarını da görmekte zorluk çekiyoruz ve böylece çatışmaların oluşmasına zemin hazırlanmış oluyor. Her zaman iki kişinin ihtiyacı uyuşmaz elbette. Örneğin sen çok yorgun ve uykusuz olabilirsin. Çocuğun ise seninle parka gitmek istiyor olabilir. Böyle bir durumda senin ihtiyacınla çocuğunu ihtiyacı uyuşmaz. Bu doğaldır ve her zaman başımıza gelebilir. Önemli olan ihtiyaçların birbirine uyması değil de ihtiyaçların görülmesi ve ortak bir zeminde çözüm üretmektir. Peki bunu nasıl başarabiliriz? Şiddetsiz iletişim adımlarını keşfedeceğimiz ve günlük hayata uyarlamak için ipuçları arayacağımız bir sonraki blog yazımızda görüşmek üzere.

Çocuk kalın, çocuklarla kalın…

 

Yazar: Betül Polat- Erken Çocukluk Eğitmeni

Kaynakça:

Rosenberg, M. (2015). Nonviolent Communication - A Language of Life.

Azgın, B. (2018). A Review on “Non-Violent Communication: A Language of Life” by Marshall B. Rosenberg. Journal of History Culture and Art Research, 7 (2).

  • Salı 31 May 2022
  • 242

Blogda Arama

Popüler Bloglar

23 Nisan Neden Önemlidir? Oku

23 Nisan Neden Önemlidir?

Salı 16 Nis 2024
Çocuklarda Tasarım Odaklı Düşünme ve Faydaları Oku

Çocuklarda Tasarım Odaklı Düşünme ve Faydaları

Salı 09 Nis 2024
Çocukları Cinsel İstismardan Koruma Yolları Oku

Çocukları Cinsel İstismardan Koruma Yolları

Salı 02 Nis 2024
Açık Havada Çocuğunuzla Yapabileceğiniz 4 Aktivite Oku

Açık Havada Çocuğunuzla Yapabileceğiniz 4 Aktivite

Salı 26 Mar 2024